Sayfalar

6 Haziran 2009 Cumartesi

• Denize dönmek istiyorum*

*Nazım Hikmet'ten
Aman canım bakmayın…
Kötü değilim.
Yine de [denize dönmek istiyorum]… Demem o ki Türkiye’den biraz daha iyiceyim. Çünkü düşünmeye çok zamanım olmuyor. Yaşamam için yapmam gerekenler var. Ama bir an düşünüyorum. Evet, giderek daha kolaylaşıyor. Dil değil bu ama nedir onu da bilmiyorum [boy verip aynasında suların görünmek istiyorum] Daha da kolaylaşacak ve ben artık geri dönmenin zamanı geldi diyeceğim. Bir şey yapamıyorsanız düşünmek insanı yıkıyor. Ama şimdi yapmam gerekenler var. [gemiler gider aydın ufuklara]

Bir dostu ziyaret etmeliyim. Size uzak bana yakın bu dost. Nasıl yaparım bilemiyorum?
[gemiler gider aydın ufuklara] Oturmuşum geçişlerini izliyorum. Geçişleri 90’lı yılların başında bana 80 sonlarındaki öğrencilik hayatını anlatan bir insanmış gibi geliyor. [Gemiler gider]

En son koyduğum şiire dair şerhlerimi koymadım. Bunları burada yapmam neredeyse imkânsız bir gün bunu da yapacağım. Bu şerh mevzu bazılarını sıkacaktır. [Derdim beyaz yelkenleri doldurmaz keder] Fazlası ile başka bir şey lazım, bilmiyorum. Ama öğrenmeyi istiyorum. Hiçbir yeri benimsemeyin. Terk edebilin. Bizim işimiz insanların konformizmleri iken bizim birer konformist olmamız dünyanın aptallığıdır. Ve geçelim bunları. Herkesin geçmişi kendi kutusudur. Bir gün bir yerde oturur ve açar. Ben o anıları dinlemek istemiyorum. Şimdi mesela 90’lardayım. Gidenleri izliyorum. [Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter]

Saat: 4.05 gece. Ama sabaha donuyor hava aydinlaniyor simdi. Ben bir ‘café’ de oturmuş kahvemi içip bunları yazıyorum. Japon arkadaşlarlaydık. Çok ilginç insanlar. Ama “batılılardan” daha çok onları anlıyorum. (Ve neden aklıma Japon bir yazarın bir kitabı geliyor. Cengiz okumuştu. Oku demişti) Bu dostlar basit bir internet oyunu gösterdiler. [Ve mavilik bir gün ölüm yakalar gider] Ben de ne para ne zevk ne yemek ne de benzer bir şey çıktı. Benim koca beynimde iki şey/yer varmış: Gizli olan ve Sorunlu olan. [Ben sularda batan bir ışık gibi sular da sular da sönmek istiyorum]
Bir de... Dünyanın bütün konformistlerini kahrolun. Hepsi ciddi şeylerdir. Gülünç bir yanları yoktur. Hepsi yaşayacağını yaşamıştır. Geçmişleri vardır. Artık uslanmışlardırlar. O aptal geçmişlerini anlatırlar. Gelecek yani uzun bir yol var ama nedense onlar hala vardıkları geçmiş durakları anlatırlar. Ne kadar deli ve çılgındırlar… Budur ki her yanımız yıkamayacağı baştan belli bir konformizdir. Ve solcuların bunun lafta en büyük düşmanı gerçekte en büyük destekçisi olması canımı sıkıyor. Bırakın… Bırakın… Bırakın… Korumak, savunmak bizim işimiz değil hiçbir yer bizim değil… [Denize dönmek istiyorum] Aklınızdır özgür olacağınız yer orada veremediğiniz kavga sokakta bir iş yapmıyor ya da tek başına iş görmüyor. Konformizminiz bu aptal düzeni savunanlara birer rant kapısı açıyor ve siz de kurbanı oluyorsunuz.
...

Çalışıyorum. Okula gidiyorum. Zaman buluyorum, kahvemi içiyorum. Kadınlara da bakıyorum. Onlarda bana bakıyor. Güzeldir. Ama kolay olduğunu söyleyen yalancının en utanmasıdır. Yine de kendi yolumuzdur. Her şeye bedeldir.

1 yorum: