Sayfalar

26 Nisan 2014 Cumartesi

Nisan. Gündem! Gündem!

1. Dönem seçim, sandık dırdırını geçti; gittiği yer gerilim ve çatışma...

2. Tayyip bu dönem destekçilerini konsilide ettikçe çeperi geliştirmeye çalışacaktır.

3. Kültürel-kimlikçi politikalar Türkiye'nin Ortadoğulaşmasından ve az olanın hızlıca yok olmasından başka sonuç veremez.

4. Hdp eşit yurttaşlık politikalarından daha çok Kürt hareketi güdümünde "kimlikçilik" politikası yürütüyor.

5. Kimlikçi-mezhepçi politikalar zaten azınlıkta ve dışlanmış olanların hedef yapıyor.

6. Farklılıkların eşit yurttaşlık hukuku ile yaşatılmasından çok ayrımların dillendirilmesi bu insan ve grupların hayrına olmayacaktır.

7. Esas mesele: Karşı cephe bu ayrımlara daha da yüklenecektir. Ortak politikalar oluşturamayan savunamayan cephede yeni bir yıkım olur.

8. Gerici dayatmalara karşı belli başlı politikaları maddeleştirip bunları savunmak ve bu çerçevede dayanışmak çok daha elzem olacaktır.

Devletli ağızdan çıkan her lafı ti'ye alıp Tayyip, Ermenilerin acısına ortağız deyince sevinen saf arkadaşım: mesele halkları barıştırmak.

Kardeşlik için dikilen (ucube!) heykeli yıktıran adam, Ermenilerin acısını paylaşıyor. Bakalım bundan ne çıkacak!
 
Ermeni, Türk, Kürt, Rum, Alevi, Sünni tartışmaları; kayrılma ve ayrımcılığa karşı "eşit yurttaşlık" amacı taşımazsa "balkanisazyon" doğar. 
Türkiye ve Cumhuriyet ile hayali tarihini çarpıştıran insan zihni yaşayanlara sağlıklı bir tutum sunmaz. O da geçmişi kendi aynasında bozar. 
Şayet Aleviler Kürt ya da Ermeniler kadar Batı ilgisine mazhar olsa; bugün iki de bir Alevi katliamlarını anımsatan liberaller görürdük. 
Ermenileri, Hıristiyanların içimizde çalışan militanları gören müslümanların hangi sözü samimidir. "Anlıyorum/paylaşıyorum" -- "ucube!"? 
Ermenilere yönelik göçertme, yağma ve katliamı kınayan liberallerde gram samimiyet görmüyorum. Batı'nın "özeni" onlara görev biçiyor. 
(...) Nuray Mert'in tespiti doğru: Ermeni katliamlarında öne çıkan müslümanlık, Türklük/Kürtlük değil.

Bu tivitler @belirtiler adresinde gündeme dair atılmıştır.

Oturmuş, Çıplak (Seated Nude) — Georgia O’Keeffe

Oturmuş, Çıplak (Seated Nude) — Georgia O’Keeffe

22 Nisan 2014 Salı

2013'ten kalanlar.

Aşağıdaki tivitler @belirtiler adresinde 2013 yılında farklı gündemlerde atılmıştır.

13 Ekim
"olsa, başlangıçlar sona kalsa" e.c.

13 Ekim
Cumhuriyeti ve bayrağı tartışmaktan, mücadeleye katmaktan korkanlar, önce kitaplıklarındaki sol liberallerin kitaplarını yaksın!

13 Ekim
Sol liberal söylem ile yıllardır solu eleştiren onun tutuklukla suçlayanlar biraz cesaret ile burnunu büyük işlere sokmalılar.

13 Ekim
Sanatçının (sosyalist) siyaseti eleştirmesine verilen değer; aynı siyasetçinin sanat ve edebiyat yazılarına verilen değerle eşit olmalı.

13 Ekim
Siyaset tarihi "güzel" şarkı söyleyen sanatçıların bildiği, meşhur edebiyatçıların düşündüğü gibi değildir. Onun tarihi aldatıcıdır.

13 Ekim
Sosyalist siyasetin ilk görevi yaptığı siyaseti güzellemek değil; aldanmamak ve kendine bir yol açmaktır.

13 Ekim
İnsanlık için güzel şeyler düşünmek aynı zamanda bunu insanlarla düşünmektir. Kimi takıntılar (haklı yanları olsa bile) terk edilmelidir.

13 Ekim
Sosyalist siyaset geçmişin acılarını unutamaz ama o acıların bekçiliğini yaparak da bir sonuç alamaz.

13 Ekim
Görünenden daha çok içerik ve uygulama değerlendirmek kritik önemdedir. Böylece şaşırtıcı bir çok sonuca ulaşmamız işten bile olmaz.

13 Ekim
Hayalkırıklıkları ya tekrarlardan yada başarısızlıklardan doğar. Tekrarları geçmemiz yeni kuşaklar ve arada kalmış kuşaklar için önemlidir.

13 Ekim
Sosyalist siyasetler ya alternatiflerini doğuracaklar ya da olan alternatifler içinde boğulmayı göze alacaklardır. 2. kolay, 1. zordur.

13 Ekim
Eğer sosyalizm kendi sesini yükseltmek istiyorsa 30 yıllık liberal dili yıkmaktan korkmamalıdır. Destekçiden çözümler inşaa eder hale gelir.

13 Ekim
Konforlu yaşamların aldatıcılığında felsefe yapabiliriz. Ama buna göre düzenlenmiş politik faaliyetlerimiz kötü sonuçlar verecektir.

13 Ekim
Güzün bu vaktinde memlekette anca birkaç kişi bu dertleri düşünmektedir. Bu bile insanın başını önüne eğmesine sebeptir!
***
31 Ekim
Bu ülkenin yarısı hindistan, diğer yarısı Avrupa'dır. Hükümet ise ben Arabım diyor. Bütün Hintlileri de Arap sanıyor.

21 Kasım
1999'da Mhp Meclis'te 2. parti olunca teyakkuza geçen sol, 3 yıl sonra Akp'nin tek başına iktidar çoğunluğuyla 1. parti olmasını önemsemedi. Kimileri bunu egemenlerin hesaplaşması yada suni gündem gördü. Siyasette aldatıcı gündem ile gerçeğin ne olduğunu çok belirlenemez. Milliyetçilerden ya da dincilerden hangisine burjuvazinin ihtiyacı olduğunu ve hangisini seçtiğini bilmek lazım. 1. süpriz, 2. tercihti.

5 Aralık
Sosyalistler siyasi gündemi takip eder, ama buna seyirci olamaz. Programlarına bir yol açmaya çalışırlar. Diğer türlüsü kahvede de var.

***
13 Ekim
Gıdamız hayat!

Denizkızı (1997) Alexander Petrov

PAT!

Kötü satranç oyuncularının öğrendiği ikinci son PAT'tır. Bir çok farklı sebeple pat durumu oluşabilir. Kurallar içerisinde oynanmış ve oyunculardan birinin yaptığı hataları düzeltemeyince oyunu PAT durumuna getirmesi ilk aklımıza gelen olur. Bu oyun içinde bir oyundur. 
Bir de başka türlü bir PAT vardır. Oyunculardan güçlü/baskın olan kaybetmektedir, oyuncular oyunun 'rastgele' oynamaktadır. Kuralların tam bilinmemesi ve/ya kafa karışıklığı kuralların esnetilmesine yarar. Kaybetmeye başlayan taraf baskınlığı ile duruma uygun kurallar koyarak oyunu kazanmaya çalışır. Karşısındakinin tavrına ve diretmesine göre kaybedilen oyunu en azından PAT ile sonlandırmaya çalışır. Kurallar oyuna göre esner, ama kurallara göre bir oyun oynanmaz. Oyunda üstünlüğü elinde bulunduran taraf için sonuç her halükarda baskın olanın 'haklı sebepleri' ile gölgelenecektir. Biz buna kısaca işler istediğimiz gibi gitmezse 'çamura yatmak' diyoruz. Kazanamadığı oyunu çamura yatarak sonucu lehine yazmaya çalışan bir tarafa karşıyız. 
Bu oyunda karşı tarafın çamura yatması nasıl engellenir?  
Satranç oyununda bunu engelleyecek olanlar oyunu biraz olsun bilen ve izleyen şahitlerdir. 
Peki, ülke tepesinde oturan oligarşinin çamura yatmasını kim/nasıl engeller?

Tuhaf Bir Adamın Rüyası (Dostoyevski) -- Aleksandr Petrov



2 Nisan 2014 Çarşamba

Bizans ve Balkon

İlginç bir an! 
30 Mart 2014, yerel seçimleri akşamı, Akp genel merkezi balkonundan zafer ilan eden Recep Tayyip Erdoğan ve sülalesi...

Seçim kazanan belediye başkanları yok! Sülalesi var!

Fotoğrafların kenarlarına doğru taşmış üst düzey partililer.

Bu bürokrat, danışman, seçilmiş taifesi "Uzun adam" ekmek verdiği kadar susacaklar, himmetler ve işler bozulduğunda balkonun göçmesini hep beraber izleyeceğiz. Ve uzun yıllar sonra Anadolu'nun ücra bir köşesinde olanlardan habersiz 'güngörmüş birileri' aslında Rte'nin ne kadar yiğit olduğunu anlatacak.

2002-2004-2007-2009-2010-2011 ve şimdi. Balkondaki dinleyiciler ile konuşanın, izleyicilerle derdi başka: Balkondakiler temizlenme, aşağıdakiler gündelik çıkarlarının derdinde...

Gizli kapaklı şeyler sevenler, işlerini böyle yürütenler, yine bu sebeplerle her suçu karanlıklarında taşıyacaklar.

Halkın tepkisi ile bu mafyatik karanlıklar aydınlandıkça, sonları kütlesi beyninin yöneteceğinden büyük bir organizmanın taşlaşıp yok olmasına benzeyecek. 2/4/2014




Görsellerin kaynağı: Twitter