Sayfalar

31 Ocak 2016 Pazar

Miliyetçilik, edebiyat, tarih - Seamus Deane (Önsöz'den)

Sömürgecilik en güçlü olduğu zaman ırkçı mülksüzleştirme sürecidir. Sömürgeleştirilmiş bir halk özgül bir tarihe sahip değildir  
(...)  
“Gerçek” kimliğini keşfetme girişiminde, bir topluluk çoğunlukla işe yakaladığı yanlış klişeleri yok etmekle başlar. Bu karışık bir süreçtir, çünkü klişeleri asıl olarak içselleştirildikleri için başarılı olurlar. Yalnızca sömürgecinin sömürgeleştirilen üzerindeki dayatmaları değillerdir.(...) 
Bütün milliyetçiliklerin metafizik bir boyutu vardır, çünkü hepsi de az çok özgül ve kavranabilir biçimde özlerini gerçekleştirme isteğiyle hareket ederler. Biçim siyasal bir yapı ya da yazınsal bir gelenek olabilir. Böyle bir isteğin yarattığı sorunların kendi içlerinde yetersiz denetlenebilmesine karşın, milliyetçi bir kendi kendini kavramlaştırma, kendini diğer herkesin kabul etmesi gereken ideal model olarak hayal etmesi gibi bir saçmalık noktasına kadar gelir. Bu sömürgeci ve emperyalist ulusların karakteristiğidir. Çünkü kendilerini evrenselleştirirler, kendilerine yönelik her ayaklanmayı bölgesel olarak değerlendirirler. Karşılığında ayaklanan milliyetçiler de, kendileri için, içinde içkin özlerinin her zaman kendini ortaya koyduğu ve böylece geçmişin yerini almaya çalıştıkları kadar yekpare olan çalışmalarını üreten bir tarih versiyonu yaratmaya çalışır.

(...) her iki milliyetçilik de modern dönemde asıl olarak kendi içinde bu metafizik özcülüğü içerdiği için etkin oldu. Bu anlamda, gene de bir çekiciliği olan güç ve ikna ediciliğe sahip, karakteristik olarak modern (ya da modernist) bir öykü anlatabildi. Öykü aslında, modern insanlığın bir mutluluk durumundan modern yabancılık konumuna düşmesinin öyküsüdür.
(...)
Kendimizi bu koşuldan çıkarak bütün bu yara ve tıkaçların unutulduğu çoğulculuğun postmodernist benzerinin yasallaştırıcı bir adlandırma ve köken arayışının yerini aldığı bir duruma sokmak, bir tür sömürgeleştirme deneyiminden bir diğerine geçmektir kuşkusuz. Çünkü böyle bir çoğulculuk, adlandırma düşüncesini reddeder; farklılıklarla oynar ve bundan bir mistiklik çıkarır; çokulusluluğun saklı emperyalizmi, bütün bilgisayarların birbirini okuma kapasitesi açısından planlanan, bütün kültürlerin birbirleriyle sonsuz rekabet edebilme yeteneğidir.

Eski okumalardan notlar. "Milliyetçilik, Sömürgecilik ve Yazın" (Nationalism, Colonialism and literature) adlı kitaptan Seamus Deane'ne ait uzun "Önsöz"den alındı.

Kitap Künyesi: Milliyetçilik, Sömürgecilik ve Yazın, Seamus Deane (Önsöz) / Terry Eagleton / Frederic Jameson / Edward W. Said

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder