Sayfalar

25 Eylül 2016 Pazar

Tkp Tarihine Küçük Notlar

Dolaşıp durduğumuz, geri dönüp durduğumuz bellek. Bizler, birbirinden farklı ilgilere sahibiz. Biz, dediğimiz nedir desek onu da çok tarif edemeyebiliriz. Şöyle de diyebilirim: sol tarihle ilgilenenler. Sol tarih deyince de TKP tarihi başta gelir. Yazılar, anılar, romanlar... Kendimce okumaya, yetebildiğimce süreci çözmeye çalışırım.
Türkiye sol tarihi, Osmanlı'da birbirinden farklı işçi-öğrenci-aydın grupların buluşup TKP'yi oluşturmasına oradan gözaltı ve dağılmalardan TİP'in kuruluşuna kadar geçen bir dönemi, ardından 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 aralığından bugünlere geliriz. Bu süreci dışarıdan kesen 1. Dünya Savaşı, Ekim Devrimi, Komiternin kurulması, 2. Dünya Savaşı, Çin Devrimi, Küba Devrimi, Nükleer Kriz, Uzay yarışı, Sovyetlerin yıkılışı, Küreselleşme(Neoliberal saldırı)... Kabataslak çizilebilecek noktalar. 
* * *
Sol tarih üzerine az da olsa ciddi çalışma var. Eksik olan dönemin önemli yazı ve metinlerine ulaşmak. 
* * *
Sol tarih okumalarına biraz da Güven romanı ile başladım. Kitaba bakmıştım ama parasız birisi için gayet pahalıydı. Aslında her şey pahalıydı. Ben alamayınca hediye gelmişti. Güven'de gayet ketum bir bakışla tarihin yorumlandığını söyleyebiliriz. Vedat Türkali partinin bir kliği/hizbi/kanadı gibi ötekilerini anlatmış ve suçlamıştı. Türkali'nin kitap üzerine çıkan söyleşilerinde kitabı yazarken bir çok arşivi elden geçirdiğine ve basılmamış kitaplara-anılara da ulaştığını söylemişti. Hatırım da kalan... 
Kitapçılık yaptığım dönemde TÜSTAV yayınlarının Ankara'daki abonelerinin kitaplarını dağıtırdım. Ayrıca kitap satışını yapardım. Bir gün Belge Yayınları'ndan çıkmış bir anı kitabı geldi: "Anadolulu Bir Ermeni Komünistin Anıları". Kitap Nazım'ın fotoğraflarında gördüğüm TKP'lilerden Hayk Açıkgöz'ün anılarıydı. Ermeni ismi taşıyıp hakkında az bilgim olmasından ilgimi çekerdi. 
Kitap bayağı hacimliydi. Kitabı okudukça sanki Güven romanını okur oldum. Kitap ile Güven romanı arasında çokça çakışma vardı. O gün için bilmezdim. Vedat Türkali'nin Komünist kitabını okuyunca iş biraz daha anlaşıldı. Hayk ile Samsun'dan arkadaştı Vedat Türkali. Kitabın ikinci baskısında bahsettiğine göre Hayk ölene kadar sürmüştü bu arkadaşlık. Mustafa K. Erdemol'un yazısı da tespitin yanlış olmadığını gösteriyordu:
"Güven’de roman kahramanı bir Ermeni üzerinden (ki o Ermeni aslında, Samsun’dan çocukluk arkadaşı, gençliğin partili yoldaşı Hayk Açıkgöz’dür) yazmıştır Ermeni Soykırımı konusundaki düşüncelerini."  
K: http://www.birgun.net/haber-detay/her-gun-tek-basina-bir-adam-abdulkadir-pirhasan-126859.html

Güven'de Turgut ve Halil'in sürekli vurguladıkları bir Stalin konuşması vardı. 1942-1943 yıllarına tekabül eden... Bir gün sahafta gezerken kitaplar arsından küçük bir kitapçık çıktı. Bu kitapçık Ekim Devrimi'nin 25. yılı için Stalin'in yaptığı konuşmanın Türkçe baskısı idi. Moskova'da Ecnebi Dillerde Basımevi'nden çıkmıştı. Çıkmıştı ama Türkiye'ye nasıl gelmişti? Bu sorunun yanıtını Ankara'da bir etkinlik sonrası tren garına götürdüğümüz Rasih Nuri İleri verdi. 1944 yılındaki sağcı/anti-komünist gençlerin devlet yönlendirmesi ile de yaptığı Tan Gazetesi ve Matbaası baskınını herkes bilir. Orada iki kitapçının da tahrip edildiği söylenir: ABC ve Berrak Kitapçıları. Rasih Nuri İleri bu tür kitapçıkların oralarda satıldığını söyledi. 
* * *
Biraz not düşeyim dedim. Tarihi romandan okumak hakkında düşüncelerim belli ama buna dair Aydemir Güler'in şu notunu koyayım. Bizim için de gayet açıklayıcı olacaktır.
"Tarihi edebiyat dolayımıyla "öğrenmek" bir diğer yöntem yanlışıdır. İster Vedat Türkali romanını, ister Nazım Hikmet şiirini yazmış olsun. İsterse filmi çekilsin sanat bilgi edinmek için değil, edinilmiş bilgiye olmazsa olmaz derinlikler katmak için yararlıdır. Tarih söz konusu olduğunda..."
K: Boyun Eğme Haftalık Siyasi Dergi, 23 Eylül 2016, sayı 47, sayfa 19

* * * 
Stalin konuşmasının basıldığı kitapçıktan kimi görseller için: https://twitter.com/belirtiler/status/779813247637749760

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder