Sayfalar

27 Şubat 2009 Cuma

• bazen oluyor

Arkadaşla gezmekten sıkılınca bira içmek için bir yere oturduk. Saat daha erken olduğu için çok kimse yoktu. Bir adam tam önümüzde sokağa dönük oturmuştu. Neyse iki yaşlı kadın bu adamla konuştular. Adam Türk olduğunu söyledi. Diğerleri de bir şeyler sordu filan... Konuşması bitince adama "merhaba" dedim ve konuşamaya başladık. Adam yanımdaki arkadaşta anlasın diye hem ingilizce anlatıyor hem de Türkçe konuşuyor. O kadar şey anlattı ki beş on dakika da koca bir roman çıkar. Söyledikleri hemen sizi ikna ediyor. Canım sıkıldı. Ama söyledikleri içerisinde sadece bir şey doğruydu. Çünkü bahsettiği süreci yaşamayan kimsenin aklına gelmeyecek bir şeyler söyledi. Ama sözlerin büyük bir kısmı yalandı. Yalanla gerçek. Gerçekle yalan. İsterseniz palavra deyin. İlginç geliyor. Durup dururken birine niye yalan söylenir ki ne sonucu olacak bunun hiç bir sonucu yok işte. Ama sanırım o hikayesinin güçlü ve özenilen olmasını istiyor. Yine de sıradan olanı anlatsaydı daha çok saygı duyardım. Sonra kalktı ve gitti. Biz de biramızı içmeye devam ettik.

Son olarak Stanley Park'tan ve şehir merkezinde birer fotoğraf ekleyeyim.



1 yorum:

  1. Canim ne guzel butun bunlari tecrube edebilmen.

    Biraz once yazdigim, uzunca mail silindi..."auto save" olmadigi icin neyse ozetliyim kisaca yazdiklarimi...

    Japon yemekleri bire-bir :)
    Benim cok sevdigim bi yemek kulturleri var ve sadece "sushi" ve "sashimi" olarak degil diger yemek cesitleri de mukemmel.
    "sushi" denilince aklina"eksi" gelsin cunku adini sirke ile yapilan pirincden aliyor. Eger elle ozenle hazirlanan kucuk lokma seklindeki pirincin uzerine bi parca cig balik eti (genekde bizim bildigimiz anlamda cig degil bu urunler) konulmussa buna "nigiri" deniliyor. Lokma seklindeki pirinci kucuk bi parca yosuna sariyorlar ve uzerine balik yumurtasi koyuyorlar.

    Eger "sushi roll" veya "roll" sa bunu da pirincin kagit gibi ince bi yosun tabakasinin uzerine yayip degisik maddeler ekleyip durum halina getirilmesiyle yapiliyor.

    "Sashimi" ise sadece ozenle kesilmis bakil parcalarina verilen ad. Bazi baliklarin uzerinde sarimsak, zencefil yesi sogan koyabiliyorlar lezzet icin veya onlarin sert tadlarini azaltmak icin.

    Tabagina konulan her urune buyuk bi ozen gosteriyorlar , komposisyon cok onemli, nasil sunuldugu cok onemli, damak tadi kadar gozede hitap etmesi gerekiyor yaptiklari her seyin. Genelde ying yang felsefesi var; anlami zitlarin birligi, aci ve tatli, sert ve yumusak...ayni lokmada.

    Sushi, sashimi ve nigiri yaninda tabakta bide "ginger" zencefil (genelde tursulanmis oluyor ama iyi yerlerde pahali baliklari sunarken taze rendelenmisini de sunuyorlar) ve "wasabi"aci turp ( turp cinsi, genekde yesil renkli, tazesi cok pahali oldugu icin tozunu suyla karistiriyorlar, yine iyi yerlerde tazesini bulman mumkun ama ayri ismarlaman lazim) sunuluyor. Wasbiyi soya sosuna karistirabilirsin veya her lokmanin uzerine azicik koyabilirsin. Zencefil zaten mukemmel yeme yanilda yat:)

    Bildigime gore wasabi ve ginger la sunulmasinin nedeni cig baliktaki baterilerin insana zararsiz hala getirilmesi ve hazmi kolaylastirilmasi.

    Bide "edamame" (haslanmis soya fasulyesi) masaya getiriliyor cogu yerlerde, bizde ekmegin gelmesi gibi. Sadece icini yemen gerekiyor ;)

    Mutfak kulturu mukemmek bi yol insanlari birlestirmek icin. Insanlarin tek baris yaptiklari yer sofra basi bence...

    YanıtlaSil