Sayfalar

19 Şubat 2009 Perşembe

• Bir yer

sanırım yazmalıyım.

Ama ne yazmalıyı?

Birçok şeyden bahsedebilirim.

Ama neden bahsedeyim?

Çok hızlı yazabilirim.

Ama niye?

Gecikmiş bir şeyleri konuşabilirim?

Peki ne olacak.

İnsanın en gerçekçi olduğu an kendini budala gibi hissettiği an geliyor. Hayatında kendini budala gibi hisetmemiş bir insan yoktur sanırım. Bildiğim şey bazen aşırı derecede kendimi budala gibi hissediyorum. O an ne kadar korkunçta olsa bır şeyler anlatmaya çalışmıyorum. Kaçasım geliyor. Ama yapmıyorum. Sadece gülüyorum. Gülüyorum. Sonra varsa karşımdaki ya da karşımdakiler de gülüyor.

Şimdilik suya bırakılmak gibi beklentiden nefret ediyorum hiçbir şey beklemiyorum. Beklediğim tek şey birgün hiç bir şey beklememek. Bu da ölmek demek ama olsun. Şimdi bekleyenlerinde hakkını yemeleyelim.

Birilerinin bizden beklediği şeyler sorun olmuyor. Bizim kendimizden beklediklerimiz sorun oluyor.

Yine de yetebilecek olduğu şeyi insanın kendine hedef koyması da anlamsız oluyor.

Bazen geliyor. Kalkıyorum yürüyorum ve düşünüyorum güzel oluyor.
Böylece geçip gitmeyi öğreniyoruz sanırım.



Dün gece yıllar sonra çok güzel bir rüya gördüm.
Ne olduğunu yazamam (fevkalade fantastik), ama belki bu kadar uzun bir yolun en güzel hediyesi oldu.

Yeni bir müzik ekledim "Besame Mucho" ünlü bir şarkı ve ben bu yorumunu sevdim.
Bessameeee Bessameeee Muccchooo.



- o nereye gidiyor
- o bir yere gitmiyor sadece biz uzaklaşıyoruz

:)

her şey birbirinden uzaklaşıyor atomize oluyor ve parçalanıyor.
Tabi sonra yeniden... Ve yeniden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder