Sayfalar

26 Temmuz 2009 Pazar

Kötü Bir Şaka (1926) / Italo Svevo (1861-1928)


Mario Samigli altmışına merdiven dayamış bir yazardır. Kırk yıl önce bir roman yayınlamıştı, şimdi ölü denebilecek bir roman –eğer hiç yaşamamış bir şeye ölü denirse. (...) Mario’nun hayatına tat katan da gururunu okşayan hayalleriydi: Kendisi için hala parlak bir gelecek düşlüyordu, yaptığı ya da yapmayı umduğu bir şey olduğundan değil, miskinliğinden; çünkü onun yazgısına başkaldırmaktan alıkoyan miskinliği, nicedir içinde yaşattığı bir hayali yok etmek gibi sıkıntılı bir işten kurtarıyordu kendisini.(...) Hayat birkaç kemiği kırmıştı kırmasına, ama çok önemli iki organına dokunamamıştı: kendine saygısı ve başkalarının ne düşündüğüne duyduğu saygı.
...
Onunu böyle ustalıkla gizlediği bir ün tutkusu olduğunu tahmin edecek pek az kimse çıkardı, çünkü Mario düş kuranların içgüdüsünü taşıyordu: düşünü hayatın katı gerçekleriyle karşı karşıya getirmeme içgüdüsü.
...
[Mario günlük yaşantısındaki sıkıntıları fabllar olarak yazar. Başta bilmediği hayvanları yazmaktadır. Gittikçe bilmediği yabani hayvanlardan evcil (çevresinde) olanlara geçti.]

Örneğin sinek, çokluk sanıldığından daha yararlı bir hayvan olduğunu gösteren bir dizi fabla esin kaynağı oldu. Bunlardan birinde sineğin hızına hayranlık duyuyordu, ne var ki, boşa gidiyordu bu hız, çünkü ne avını yakalamasına yarıyordu sineğin, ne kendi güvenliğini sağlamasına.(...) Bir başka fablda, sineğin pek sevdiği pisiliği yiyip yok edişini övüyordu. Bir üçüncüsünde, sineğin göz sayısı bakımından bütün hayvanlardan daha zengin olmasına karşın, görme duyusunun niye böyle zayıf olduğunu soruyordu. Bir başka fablda, kendisini rahatsız eden bir sineği öldüren adam ona şöyle sesleniyordu: “Sana iyilik yaptım, artık sinek olmaktan kurtuldun.”
...
Bir süre sonra iyice değişti hayvanlar. “Egzotik fil ve boş boş bakan sinek kayboldu, yerlerini, bahçesinde ekmek kırıntılarıyla beslediği (...) küçük serçeler aldı.
...
[Mario kuşlarına yem atarken günlük yaşantısındaki olayları yorumluyordu. Hatta yem verdiği kuşlarla ilişkisi üzerine de yazdı.]
Bir adam yıllarca kuşlara cömertçe yem saçıp durmuş hep, kuşların yüreklerinin de ona karşı minnet dolu olduğundan eminmiş. Ama gözlem gücünden yoksun biriymiş; kuşların kendisine, onca yıl ekmeğini çalmalarına karşın, içlerinden hiçbirini yakalamayı beceremeyen şapşalın biri diye baktıklarını fark etmemiş hiç.
...
İnsan yaptığı iyilikler üstüne bu alaylı sözleri yazanla, dünyaya gülümseyerek bakan, şen şakrak Mario aynı adamdı. Nerede yaşam filizlenip boy veriyorsa, orada az sonra ister istemez oluk oluk kan akacağını anlatmak istiyordu. Üstelik bu onu hiç rahatsız etmiyordu sanki.
...
(...) Aptalın birinden yardım görmek bir felaket sayılır.
...
Giulioi kalbinden rahatsızlığa yol açma tehlikesi gösteren gut hastalığına karşın yıllardır başarıyla savaşıyordu. “Bir türlü anlayamadım gitti,” diyordu gülerek, “erken yatarak, yediğim her lokmaya dikkat ederek, aslında hayatı mı aldatıyorum, yoksa ölümü mü?”
...
Brauer’e göre yazar doğmak talihsizlikti, hiç günahları olmadan kaderin böyle bir oyununa gelen kimseler, daha talihli kişiler tarafından her bakımdan desteklenmeyi, kollanıp gözetilmeyi hak etmekteydiler. Beri yandan, Mario’nun da en küçük bir ticari hırsı yoktu.
...
[Gaia insanlarla dalga geçen bir pazarlamacıdır bir zaman şiir ile uğraşmıştır. Ama artık bırakmış olmasına rağmen şiirle uğraştığı günlerden içinde bir şeyler kalmıştır. Hala kırk yıl önce yayınlanmış tek romanı ile Mario’nun yazar geçinmesine]
Gaia, Mario’nun gözlerinin içindeki ışıl ışıl düşü, o gözleri kör etmek pahasına da olsa, yok etmek için elinden geleni ardına koymazdı.
...
(...) Tembel okur yığınlarının, önce, onların okuyacakları kitapları seçen bir ya da birden çok üstün beyinden etkilenmesi gereklidir. Saçma gibi geliyor insan, ama başka yolu da yok bunun.
...
Kitap ticareti yapan bir kimse, şarap ticareti yapan bir kimseye niye benzemesin ki?
...
Sözlük okumak dikenli bir çalılıktan içeri doğru araba sürmeye benzer.
...
Mario, kuşkusundan kurtulmaya çalıştı, bunun nedeni kuşkusunun kendisine nedensiz görünmesi değil, daha çok acı çektirmesiydi.
...
[Mario, Gaia’nın kendine oynadığı oyundan sonra fabllar yazdı.]
Bir kuş kurşun yarası almış. Kalan son kuvvetini, büyük bir patlamayla vurulduğu yerden uçarak uzaklaşmaya harcamış. Uça uça karanlık bir ormanın ta ortasına varmış, orada son nefesini verirken şöyle mırıldanmış: “Kurtuldum.”
...
(…) yenilik ise normalden sapmaların kural haline gelmiş olmasıydı.
...
Mario, (…) Aklı karışmış şöyle mırıldandı: “Serçelerin hayatını anlamak bizimkini anlamaktan kolay. Kim bilir, belki bizim hayatımız da, serçelere bir fablda anlatılacak kadar basit görünüyordur.”
...

Kötü Bir Şaka
Una Burla Riuscita, 1926
Italo Svevo
1861–1928
Kısa Roman
Çeviren: Nihal Aral, Can Yayınları, Modern Klasikler, 1. Basım Mart 2007, İstanbul, 92 s.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder