Sayfalar

5 Ağustos 2009 Çarşamba

• Bugünlerden... ... ... ... .. .




- Yenilmek için erken be :)

Idefix'e bakarken 98 yılında çıkmış bir derginin ilk sayısını ve tanıtım yazısını gördüm. Okudum. Şimdi o kadar saçma geliyor ki o tanıtım yazısı. Muhtemelen yazanlar bir şeylere karşı ama ne olduğu belli olmuyor. Neden yana oldukları veya istedikleri de hiç belli olmuyor. O derginin onlarca elde kalmış sayısını kitapçıda sattım ama bir gün bile açıp okumamışım. Üzülmüyorum. Bir şey kaybettiğimi de düşünmüyorum. Okumadığım çok şey olduğunu söyleyebilirim. (Bu konularda okudum/izledim/dinledim gibi hafiften gerçekle alakası olmayan şeyler söylemek istemem)

Ama o tanıtım yazısı bir on yıllık kuşağın entelektüel algısının temsiliydi. Otorite ve iktidarın her türüne karşıydı. Ve kendisi ona karşı anlatmaya çalıştı. Sonuçta daha sağcı iktidarları gördük. Sonuçta eleştirdikleri sistemin en pislik yayın organlarında yazan birer özgürlükçü oldular. Her şeyleri edebiyatları, politikaları, cinsellikleri, yaklaşımları her türlü bakışları aptallıklarının özenticiliklerinin birer örneğiydi. Batıya karşı doğulu oldular ama birer Batıcı gözle. Batı ne düşünüyorsa onu düşündüler ve bunu en gelişmiş olarak bize satmaya çalıştılar. Burada kitapçılara baktığım da Türkiye’yi görüyorum. Hala buralardan gidenlerin aptallığı ile bir düşünsel aidiyet kurulmaya çalışılıyor. İnsan hakları ve diğerleri… Vatandaşlarının basit temel ihtiyaçlarını karşıla(ya)mayan bir ülkede devletin insan haklarına saygılı olmasını istemek herhalde çok özgürlükçü gösteriyor insanları. Ya da özgürlük buradan doğuyor. Ne de olsa biz kısmen doğuda olup paçayı kısmen kurtarmış yarı batılı bir ülkede yaşıyoruz.

Ve ne yazık 90’ların ortasından itibaren ortaya çıkan bu entelektüel tayfanın büyük bir kısmını çöpe atmak gerekiyor. Şimdiden. Çünkü gelecek 20 yılda Türkiye’nin burjuva yalakaları ve hedonistleri bunlardan çıkacak. Her yerde…

Bize daha çok politika lazım daha derinlikli sanat değil. Ama bu sanata karşı olmak mıdır? Artık orasını siz bilirsiniz.

Ve burada ki Batılıdan kasıt batıda yaşayan marksistler olmadığı açıktır sanırım. Yine de içlerinde eski marksistlerinde olduğu varolanın meşruluğunu savunan iyi fonlanmış özgürlükçüler diyebiliriz.

Tik tak tik tak... ... ... .. .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder