Sayfalar

28 Haziran 2010 Pazartesi

• Disiplin

Bir filmi izliyordum ki,

İzlediğim film, eğer insanlara kendi manyaklıklarının yapabilme olanağı verilebilseydik, ortaya çıkacak olan tercihin gerçekleşmesinde neler olabileceğini düşündürttü. Hala, kızlık çağından beri hayatta herkesin ona karşı olduğunu düşünen kadınlar muhtemelen acı, yara, keder, cinayeti düşünürken yeniyetme oğlanların gülerek izleyeceği üçüncü sınıf bir komediye; dünyayı ve bütün olup bitmiş her şeyi kendilerinin yarattığını düşünen erkeklerin ise kahramanlık gösterirken dar çaplı ve (muhtemelen de aile ve akrabaları da kapsayan) ölümlü afetlere neden olabileceği insanın aklına geliyor.

Tam olarak sıradan olmadıklarını düşünenler daha da sıradan olan insanların ilgisini çeker diye düşünüp "psikopatı" oynamaya çalıştıklarında tiksinti ile tanımlanamayacak bir yavanlık "görünüyor". Çünkü herkes o an psikopatı oynamayı istiyor görünse bile, aslında sadece "görünebilirler". Ruh sağlımız yada kişilerin geçirdiği ağır travmalar onları sıradanlıktan çıkartmaz. Sadece bunu yaşamamış insanların hissedemeyecekleri basit, ürkütücü, yönlendirilemez bir kapana dönüşürler. Bu kapanlar bilindik bir yol çizerek kişileri Aaa! denecek nedenlerin olduğu olaylara sürükler ve onlar kendilerine yapılmış olanı bu sefer başkalarına yaşatırlar. Benden örnek isteyeceksinizdir. Kuzey Amerika örneklerine özenilerek tam anlamı ile sevinçle karşılanan "seri katil" bizde de oldu haberlerindeki kişisel trajedilere bakabilirsiniz.

Facebook'un ilk döneminde "serial killer" uygulamalarını sayfalarına ekleyen insanları neyin cezp ettiğini de düşünelim: Kapana kapılmış insanlarda görünen ve belirsiz olmayan o yol sıradan hayatını düşünüp yine sıradan olanların içinde anormal "görünmek" isteyen yeteneksizleri besler. Ters yolan giden insanı taklit edenler de "dert" yoktur görüntü vardır. O yolun verdiği çile, açı, nefret, kin yoktur; sadece diğer sıradanları korkutan bir disiplin görünür. Ona, şeytana tapar gibi taparlar. Yine de sonuçta devletle ilişkileri herkes gibi olan, çalışan, sıfatlara sahip olmayı ve kullanmayı seven ama eleştirdikleri çok sıradan insanlardan daha zavallı ve korkak davranışlarda bulunan birileri olarak aramızda gezerler. Sıradan insanların hikayelerini, isteklerini, "arzularını" dinlemeyi bir şans görürken sıradana karşı hücuma geçtiğini düşünenler sözün gücünü azaltıp sadece buhranlı kelimeler kuran birer çakma prototip olarak aramızda gezebiliyorlar. Oysa "çakma" insan tipleri lise ve öncesi dönemin sıralarında kaldığını hala öğrenememişlerdir. Öğretmek normal içinde olup gerçekte başka travmaları taşıyan sıradan insanların işi değildir artık. "Toplum" denen kabahatli varlığın onların zavallı ama gelişkin "bireyliklerini" nasıl yok ettiğini söyleyerek çekilip giderler. Bu yüzden korkak, yenik ve disiplinsizdirler. İstedikleri zaman o ünlü sözü kendilerine tekrarlayabilirler.

Arkasında bir hikâyenin olmadığını bildiğimiz her çakmaya karşı, sıradan ve güçsüz insanların gösterebileceği sadece kendilerinin önemsediği disiplinleridir. Çoğu zaman sıradan olanlar çok komiktirler ve arkadaş toplantılarında gülünç bir enstantane olarak anlatılır. Nedense ortada komik olana gülenlerin kendilerine dair anlatılacak hiçbirşeyi yoktur. Tuhaf işte! Disiplininizi sınayacak tek şey de insanın içinde bulunduğu kuşaktır. Her kuşağın belli bir psikopat sınırı vardır. Zorlamamak gerekir. Geriye dönüldüğünde çokta olumsuzluk, eksiklik görmeyen çok önemsiz bile olsa kafasında kendiliğinden meşgul olmayan her birimiz sadece buracıkta zamanımızı harcarız. Beceriksizliğimizin suçunu topluma atar ve beni harekete geçirecek bir bahane yoktu diye ağlayıp susarız.

Bu kadar yeter sanırım.

Görüntüde sizi cezbedebilecek hiç bir özelliği olmayan ama arkalarda kimseden ve neden beklemeden çok disiplinli oldukları ufak takıntıları olanlar'a...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder