Sayfalar

15 Haziran 2011 Çarşamba

Kısa Kısa Karalamalar

1.
Doktor Zivago ( Yön: David Lean, 1965) izlerken bir sahnesine takılmıştım. Birinci Dünya Savaşı başladığında askerler cephelere gönderilirken, şehrin sokaklarından geçirilirler, kahramanımız askerlerin içinden geçer. İnsanların yarı ağlamaklı, yarı gururlu durumları yanında askerlerin arasında gezerek atılan çiçekleri toplayan kahramanımız onları koklar ve başkalarına atar. Onun için bu savaşın anlamı ne askerlerin, ne onları yolcu edenlerin kafasındaki ile aynıdır. Bildikleri, bilmedikleri ve sonuçları itibari ile savaşın getirileri hakkında oradaki kalabalıktan daha gerçekçi olarak gördükleri vardır. Ama kalabalıklar arasında tek başınadır. O sadece ortalarda görünen neyi önemseyip neyi umursadığı belirsiz bir kişidir. (Ve nedense filimlerde Savaşa giden askerler geçerken, büyük bir olay yaşanırken kendi gündemlerine dalmış insanları görmeyi severim)

2.
Başka bir tek başınalık ürünü olan 'umut' sözcüğünü hiç sevmem, umutlanmak ise sebebi olan öznesi biz olmadığımız sürece korkutur. Efsaneler anlatılarak büyütülmüş 'siyasal' kuşaklar, efsane anlatarak 'siyasal' kuşaklar büyütürler oysa dışarıda bir hayatın döndüğünü birilerinin anlatması gerekir. Orada o insanların arasında olmak gerektiğini hissettirmek gerekir. Mücadele insanına politik yolu yöntemi anlatmak yerine sezinletmek ve keşfettirmek öğrenmelerin en güzelidir. Çünkü sonuç hiçbir zaman planlanan ile aynı olmaz. Kişilerin ve kuşakların karakteristik özelliklerini taşır.


Yaşam oturduğumuz nezih mekanlarda da dönmektedir. Ama bir esnaf lokantasında, bir pazar yerinde de dönmektedir. İnsanların olduğu her yerde bir şeyler olmaktadır. Neyin olmadığı ise bellidir. Oralarda gezen belli bir istihzaya sahip kahramanımız yoktur.

3.
Kitapçılarda dergi ve kitaplara bakarken yaşadıkları ülkeyi nasıl algıladıklarını anlamadığım bir toplamın, karşı çıktıkları toplumca neden anlaşılmadıklarını anlamadıklarını okuyorum. Hepsi bir yerinden topluma koyuyor

Bundan etkilenip neyi bildiği şüpheli olmak ile birlikte 'kaybeden', 'tutunamayan' olarak lanse edilmeyi seven solcu militanlar ile karşılaşmak tuhaf geliyor yada oblomovluk'u sadece romanda anlatılan bir kişinin özel bir durumu olarak gören dostlar başka bir sıkıntı yaratıyor. Sol'dan, sosyalizm'den bahseden insanların uzak durması gerektiği sıfatlar: tutunamayan, loser, kaybeden'lerdir. Eğer kendilerini öyle düşünüyorlarsa sol ve sosyalizmcilik oynamamalılardır.

Ek olarak tutunamayan, kaybeden edebiyatını üreten ve orta sınıftan olup ülke insanına göre nitelikli eğitim ve yaşam koşullarına sahip ilk gençliğinden itibaren kendisini bedbaht bir kaderin kurbanı gören insanlardan drama değil komedi çıkar. Hepsine bol bol Tanju Okan dinlemelerini salık vererek oradan ayrılıyoruz. Ciddi bir kaybeden örneği isterseniz: Oktay Dereliğolu

4.
Seçimlere dair yazmayacağım. Sadece okuduğum kimi yazıları buraya koymak istiyorum:



(*) Gün Zileli yazısında utangaç bir şekilde kültürel mücadele lazım diyor. Sanırım 'aydınlanma' sözcüğünü kullanmaktan zamanında atıp tuttuklarından dolayı korkuyor. Korkmasın rahat söylesin bize 'sol politka + aydınlanma mücadelesi' gerekiyor. Aydınlanma deyince korkmasın farkını koyarız.


(**) Seçim sürecinde bilinmeyen şey 'kutsal sağcı ittifak'ın arka odalarda ne propagandası yaptığı. İleri demokrasi mücahidi meydanlarda bu kadar kin ve nefret ile konuştu ise diğer çılgın yavru mücahitler insanlara neler anlattı acaba?

Türkiye'nin seçimi, insanların seçimi - Oray Eğin - Akşam (***)

(***) Aydemir Güler'in rüzgar güçlendikçe direnmektense kabullenmeyi seçenler olacak dedikleri arasına Oray Eğin'de katılmış görünüyor. Yoksa, eski muhalifliği devam ederse işinden olmaktan korkuyor olabilir.

Tren perona girmek üzere -Yavuz Alogan - Yarınlar
5.
Seçim sonrası gözaltı ve tutuklamlar gösteriyor ki artık 12 Eylüllerin yanına bir de 12 Haziran'ı ekleyeceğiz. Eskiden darbelerde 'kutsal sağcı ittifak' darbeyi sonradan desteklemişken, bunda öncesinden desteklemiştir. Biri üniformalı, diğeri sivildir (tabii üniformalı polisleri vardır).

6. Aşağıda seçimlerde bizim köyün durumu görünmektedir:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder