Sayfalar

21 Temmuz 2011 Perşembe

Papirüs Dergisi - 02 - Temmuz 1966 - Sağcıların Çıkmazı

____________

"Artshop yayınları Cemal Süreya'nın 1966 yılında çıkarmaya başladığı Papirüs dergisinin 1., 2. ve 3. sayısının tıpkı basımlarını yapmış. Bir kitap yada güncel bir süreli yayının eki olmadığı sürece eski dergilerin tıpkı basımlarını çok anlamlı bulmam ama bu maya tutmuş. Artık yeni sayıları da basacaklardır umarı ile ellerine sağlık."
____________


Papirüs, Sayı: 02
Aylık Dergi, Temmuz 1966
"Sağcıların Çıkmazı"
1. Derginin Cemal Süreya tarafından yazılan önsözünü (Sağcıların Çıkmazı) hala süren güncelliği ile toptan burada yayınlamak isterdim. Son paragrafını alayım:

"Türk sağcısı Batı kaşısında asyalı, Sosyalizm karşısında batılı görünmek isteyen garip bir ikilemin içindedir. Eskiden cahil olduğu için çelişkilerinin farkında değildi. Bugünlerde bu çelişkiyi sezmekte ve bu durum onu öfkeye ve yalana itmektedir. İpin ucunun kaçırması biraz da bundandır galiba."

2. Yine Cemal  Süreya'nın "Nazım Hikmet" yazısında vurguladığı Nazıım'a özgü mistisizm-sol politika ilişkisinin yanlış anlaşıldığını vurguluyor.

"R. Garaudy'nin Picasso için kullandığı sözü ben de onuın için söyleyeceğim: Türk şiirinin N vitamini.
Okudukça yüzümüze kan geliyor."

3. Muzaffer Buyrukçu'nun "Romanın Yarattığı Tehlike ve Kendisini Bekleyen Sonuç" makalesinde kurduğu şiir-roman-sinema sıralaması gerçekçi görünse de hala mücadele halinde sanırım.

"Ve şimdi de şiirin ülkelerini ele geçirerek var olan romanın karşısında edebiyatın olanaklarından ustalıkla yararlanan yeni bir dev çıkmıştır: Sinema"

4. "Papirüs, Bir Gazeteciyi İnceliyor: Bedii Faik" yazısı yine Cemal Süreya tarafından yazılmış ve döneminin bugünümüzden ne kadar farksız gazetecilere sahip olduğunu gösteriyor. Yazı "Bedii Faik ikinci sınıf bir gazete yazarı." girişi ile başlıyor.
Maurice Duverger'dan alıntılanan: "1) Devlet karşısında basın özgürlüğü, 2) Para karşısında basın özgürlüğü." hala önemini koruyor.

5. Küçük bir not: Cemal Süreya'ya devletin verdiği kimlikteki beyana göre adı-soyadı: Cemalettin Seber'dir.

6. Derginin künyesinde "Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Cemal S. Teber" yazarken "Müessese Müdürü: Tomris Seber"  yazar, (muhtemelen bu dergideki adı ile R. Tomris) bir an hoş geldi. Derginin yayını sevgililiklerine denk düşmüş. Oysa biz O'nu Uyar'ın Tomris'i olarak bilirdik. Ama vakit Tomris'in Cemal'indeymiş.

7. Derginin büyük puntolu başlığını okuyunca Cemal Süreya İstanbul'u çok gezmiş görünüyor. O yüzden bu kadar çıkmaz biliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder