Sayfalar

10 Aralık 2011 Cumartesi

9. Hariciye Koğuşu • 1937 • Peyami Safa (Roman)

(...) 
Bir gün, yukarı sofa balkonunda oturuyor, bağlara bakıyordum. Haziran. Öğle vakti. Erenköy yanıyor. Erenköy terliyor. Dizlerimi güneşe uzattım. (Benim doktorun tavsiyesi)

Taze ve canlı yeşilini kaybeden bütün tabiatta ilkbaharın uzaklaştığını görüyorum.

Kendisine daima gıpta ettiğim bahçıvan, aynı nokta üstündeki ısrarından yorulmuyor ve isyansız gayretiyle, bana bir bahçede uğraşmak sevgisi telkin ediyor. Fakat, bir taraftan da beşeri ihtiraslarımızda yenildikçe tabiatı özlediğimizi, ondan biraz kuvvet alınca yeniden büyük kavgaya girişeceğimizi anlamıyor değildim ve aspirin gibi bir ilaçtan fazla tabiata kıymet vermiyordum, ümitsizliğimin son dereceye gelmesi birazda bundandı.

(...)

Susmaya devam etti. Uzun bir suküt. Dakikalar geçiyor. Her an birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Konuşursak, birbirimize bunu hissettirmekten başka bir şeye yaramayacak. Bunun için susuyoruz. Ne onda bu büyük mesafeyi atlatmak ve ötekinin yanına varmak isteği, ne de bende kuvveti var. Bu sessizlik içinde zaman aramızda bir düşman gibi geçiyor.

Nüzhet balkonun parmaklığındaki sarmaşıklardan kopardı, sonra aşağı indi, bahçıvana seslendi, gene doğruldu, etrafına bakındı. Aramızdaki sessizliğe hareketleriyle hucüm ediyordu.

Ben kımıldayacak halde değildim. Kanım sönüyor. Damarlarımın ince yollarında haşhaşlı bir hava yürüyor ve bütün adalelerim uyukluyor; içimde bir enerjinin ölümünü duyuyordum.

Onunla aramızda herşey o kadar bitmiş ki bir kelime bile konuşamıyoruz.

Balkondan çıkıp gitti.

Ayak seslerinin uzaklaşmasını dinliyordum. Son. Bir şimendifer düdüğü. Keskin, acı ötüyor. Hayatımda büyük bir devrin kapandığını korkunç yarına ilk adımı attığım an. Felaketlerimin başladığı saniyeyi tanıyorum. Hiç aldanmam.
(...) 
9. Hariciye Koğuşu
Roman, 1937
Peyami Safa

"Peyami Safa okumaları ölümünün 50. yılına denk gelmiş.
Romanlarını (Fatih-Harbiye, Yalnızız) okudukça,
Yalçın Küçük'ün muhtelif zamanlarda tekrarladığı:
"Kemal Tahir'i sağcılara verelim, Peyami Safa'yı biz alalım"
sözünün nedenleri anlaşılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder