Sayfalar

10 Eylül 2012 Pazartesi

gerizekalı eğitmek

Yıllarca The Wall dinleyip, tekrar tekrar "hey teacher another brick in the wall" diyerek kafamı şişirmiş bir kuşaktan geldik. Onca insandan sonra yıllarca eğitim eleştirileri okuyup; sonucunu, ne yapılması gerektiğini düşünmeden eğitimi toptan reddetmeye varan anlamsız eleştirilerden geçtik. Eğitime yönelik ilk elden eleştirilerin bir çoğunun haklı yönlerini inkar edemeyiz. Bu eleştirilere popülerlik kazandıranlar eğitim süreçlerinin katılıma açılması, katılımcıların yaşanan süreçte ayrımcılığa uğramadan kendilerini ifade edebilmesi ve süreci anlamlandırabilmesi gibi karmaşık tartışmalara girmekten kaçınarak çoğunca eğitimi reddettiler. Böylece ya eğitim görmeyen kişinin kendiliğinden bir bilge olacağını düşündüler ya da bana söylemedikleri başka bir fikirleri vardı.

***
Eğitim, kişilerin somuttan başlayarak soyut kavramlara ulaşmasını ve bu kavramlar ile soyut veya somut süreçleri yorumlaması becerisine odaklanır. Ama eğitim sürecinde bu soyutlama süreçlerine yönelik ezberci ve tekçi tutum eleştirilere açıktır. Ayrıca bu süreçlerde farklı yolların/yorumların da olabileceği katılımcıya kazandırılmalıdır. Kişi istediğini seçebilir, seçme sebeplerini savunmak sorumluluğu da ona kalmıştır. Yine de burada eğitim sürecinin önündeki en büyük engel ekonomik olanaklar, mekan olanakları, sosyo-kültürel çevre ve çalışan kişinin yeterlilikleri ile sınırlanmıştır.  
Eğitimin amacı kişiyi bağımsızlaştırmaktır: kendisini tanıma, ifade edebilmesi ve kendi kendini gerçekleştirebilmesine yardımcı olmaktır. 
Eğitim nihayetinden kendine yeten, sosyal yaşantıya katılabilen ve kişisel hedeflerini belirleyip bunlara yoğunlaşabilen insanlara sebep olmalıdır.
Holmgren Robert; çubuğu ısırma (biting stick)
***
İnsan döllenmesinden başlayarak hızlı bir şekilde uzun süre gelişme/olgunlaşma gösterir. Bu hız diğer çoğu hayvana göre uzun yıllar sonra ancak durur.

Bugün okullarda uygulanan eğitim programları birçok eksiğine rağmen çocukların doğumdan sonra bulunduğu aylar (yaş demiyorum) gözetilerek hazırlanmıştır. Birkaç ay bile çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminde önemli iken hiç bir hazırlık yapılmadan okula başlama aylarının aşağı çekilmesi muhtemelen eğitimi açısından büyük bir felakete sebep olacaktır. Özellikle kendilerinden beklenen becerileri kazanamayan çocuklar ileri ki öğrenmelerinden iyice geri kalacaklardır.

Ailelerin buna karşı çocuklarını okula göndermemeye çalışması en sağlıklı tepkidir. Kimi veliler çocuklarının okula başlamaya yetersiz olduğuna dair belge alıyorlar. Velilerin bu davranışı hakkında: "benim çocuğum gerizekalı" diyorlar diyen birisi 'gerizekalı' olmayı aşağılık bir durum olarak görmekte ve gerizekalı belgesinin bu kadar kolay alındığını sanmaktadır. Oysa veliler sadece çocukları için okula başlamanın erken olduğuna dair birer belge almaktadır.

***
Gerizekalı tanımı 40 yıl evvel yordama gücü düşük insanları tanımlamak için kullanılırdı. Kitaplarda, makalelerde de böyle yazar: Gerizekalı Eğitimi. Bazen Mongol (Moğol'dan gelir, gerizekali anlamında kullanılır; aşağılayıcı Avrupalı bakışın tipiğidir), idiyot filan yazanı da okudum. Bugün ya sakat ya yetersiz ya da engelli diyoruz.
Alınan bu raporlar gerizekalı raporu değildir. Bunun için öğrencinin önce okulların rehberlik servisine yönlendirilmesi, öğrencinin durumuna göre ardından ilçe milli eğitimi müdürlüğüne bağlı RAM'dan  (rehberlik araştırma merkezi) gerekli değerlendirmelerden geçmesi ve hastanelerin belirtilen bölümlerinden gerekli raporları almaları gerekir. Bu süreç sonunda verilen sadece gerizekalı raporu değildir; ayrıca sakatlık(görme-işitme, bedensel),  öğrenme güçlüğü (disleksi, matematiksel, sözel örüntüler kuramama...), otizm, down sendromu vd. tanılarda konabilir. Buna göre de özel eğitim kurumlarına, kaynaştırma sınıflarına yönlendirilirler.

Kişi yordama güçlüğü çekebilir. Soyutlama ve soyut düşünmede bir çok eksiği de olabilir. Eğitim süreçlerinin sonul hedeflerinden biri de kişiyi kendi kendine yeter hale getirebilmektir. Gerizekalı insanlarda da hedeflenen bundan başka bir şey değildir. Ayrıca onca farklı ülkede örneği karşılaştırdığımız da: Kimi Avrupa ülkelerindeki gerizekalıların bağımsızlaşma ve toplumsal yaşantıya katılma oranları ülkemizdeki akıllı/sağlıklı görünen kişilerin oranından daha yüksektir.

***
Bu eğitim sürecinden geçen kişilerin bir beş-on yıl sonra: kendileri ile ne kadar barışık ve kendi kendine ne kadar yeter olduğu; sorunlarına ne kadar çözüm aradığı; yaşantılarını ve başkaları ile ilişkilerini ne kadar geliştirdiği ile sürecin niteliğini gösterecektir. O vakit esas kimin 'gerizekalı' olduğu daha açığa çıkacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder