Sayfalar

19 Aralık 2012 Çarşamba

...to be continued (sürecek)

...to be continued (sürecek)

Yedekleme Projesi mi? - Metin Çulhaoğlu (soL)  
Taraf'taki gelişmeler, en yaygın biçimde, bu gazetenin ve önde gelen yazarlarının artık misyonlarını tamamlamış olmalarıyla açıklandı. Bu yaygın açıklamaya göre, Taraf bir misyon gazetesiydi; başta Ergenekon-Balyoz davalarında tetikçilik yapmak, kamuoyu oluşturmak üzere üstlenilen bu misyon tamamlanmıştı. Artık Taraf’a ihtiyaç duyulmuyordu.  
Bu tür yorumlardaki isabet ve doğruluk paylarını inkâr edecek değilim.  
Ancak, özel olarak Taraf olayının temelindeki asıl şablonun da devrini doldurduğunu, belirli bir mekanizmaya bundan böyle ihtiyaç duyulmayacağını, işin içindeki iki taraf açısından da söylemek mümkün görünmüyor. 
İşin içindeki taraflardan biri, Taraf'ın belirli bir dünya görüşünü, ideolojiyi ve siyaset anlayışını temsil eden ve bugün bu gazetede olmayan kadrolarıdır. Şimdi, başka mesleklerden kişilerin, hatta politikacıların, olumsuz deneyimlerden ya da belirli bir yaştan sonra bir kenara çekilip eski işleriyle bir daha hiç uğraşmamaları mümkündür. Çokça örneği de verilebilir. Ancak, aynı şeyin profesyonel basın-medya mensupları için söylenmesi kesinlikle mümkün değildir. Bu mesleğin, meşgalenin özünde, mayasında vardır: o sana “bırak yakamı” dese bile sen onun yakasını bırakamazsın. Bu açıdan, “insan gazeteci olmaz, gazeteci doğar” beylik lafı ne kadar doğrudur, orası ayrı; ama bu işe bulaşmış birinin gazeteci öleceği kesindir.  
Bu durumda, Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Neşe Düzel ve benzerlerinin bu camiadan kesin kopuş yaşayıp köşelerine çekilmeleri düşünülemez. Gerçi yaşadıklarından sonra Ahmet Altan’ın örneğin “Sudaki İz-II” ya da “Katır Çiftesi Gibi” türü romanlar yazması ilginç olabilirdi, ama yapamaz. Daha doğrusu sırf bunlarla yetinemez.  
Yeni bir misyon bekleyeceklerdir. 
İşin bir tarafı için, durum budur.  
(...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder