"bir bibloyum, oralardayım, renkleri pastel,
taşınırdım o evden bu evden şu evden bir evden diğer evden
Bir biblo döküldükçe alçıdan iskeleti demirden"
Şuracıkların nasıl çürüdü sazdan telden sözden kederden
Rakılar ondan, sürekli radyolar, vişne çürüğü kadifeler
Alkole ve allaha var deriz eğer
Onlar da bize insan derse, keder
Sarhoş olmak için şarap
Dalmak için rakı içersek
Biblonun elinde, sapho, Anneler de nasıl çürür
Bir yaradan ibaret hayata geldiklerimizden beri
Hiç olmaz bir sarının aynasında görmesi bir beyazı
Beyazın hep şuracıkları çürüyen bir sarı olması
artık her göründüğünde kendi
bir oğul bir babadan başka
ne olabilir aynanın içinde
83'ten beri
2010