.
İlkin tarlaların ve otlakların ve suvatların
Ah benim güzel cahilliğim
Bitmeyeceğini sanırdım karanlık olmadıkça
Yaralı kalbim gürbüzdü sevişkendi
Bir şehir akşamında karanlık olmadıkça
Irmak boylarında gider gelirdim gider gelirdim
Elimde ceset çekmeye yarayan bir uzun kanca
Ne tarihsel badanaya ne pantolonlu aşka
Ah benim güzel şaşkınlığım
Irmak boylarında gider gelirdim gider gelirdim
Rahatlamazdım bir türlü ceset bulmadıkça
Ben size hep söyledim bu benim aşkım
Saate karşı alkol suya karşı tabanca
. Benim suyum bir ateş çalışkanlığıdır
. Kurutulmuş etlerim ve torbalarım hazır
. Ama. Ben gene bir kürdanın diş etlerine batmasıyım
. Bir çürük azı dişinin kenarında
Yaralı kalbim gürbüzdü sevişkendi
Bir şehir hırgüründe karanlık olmadıkça
. Ben neyim varsa taşırım neyim varsa taşırım
. Bir marangoz gibi kulağımın arkasında
. Ah benim güzel cahilliğim
. Ağaçlar enikonu bir silah olmadıkça
Belki bir kuruntudur yaralayan kalbimi
Her insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça
Turgut Uyar, Her Pazartesi (62–67 Notları), 1968
ne kadar anlamsız ve saçma bir şiir.
YanıtlaSilBurada saçma olan bir "şey" varsa o da sizsiniz.
Silhepimiz saçmayız. :D
YanıtlaSilşiirde anlam aramak başlı başına bir saçmalıktır.önemli olan size yaşattığı duygudur.us canavardır....atımı istedim evin göğü gerindi çin gülleri bir yerden ordan geliyordum
YanıtlaSilİlk yorum yazan doğru söylemiş: ne kadar anlamsız ve saçma(uyumsuz) bir şiir. Tam da bt yüzden güzel, bu yüzden seviyoruz ya.
YanıtlaSilikici yeni diye bir sey var. arastirmanizi oneririm. herkes herseyi anlayacak diye bir kaide yok elbet.
YanıtlaSil