Sayfalar

3 Ağustos 2019 Cumartesi

Uzağa mı bakmalı, yakına mı

Askerde teçhizatlı 3 km koşacaktık. Yer Erzurum Oltu, vakit şubat ayı... Teğmen geldi uzağa bakın, yakına bakıp sakın koşmaya ara vermeyin diye bir ton laf söyledi. Ardından yüzbaşı geldi. Anlatılanları duymamıştı. Sakın uzağa bakmayın önünüzdeki arkadaşın ayaklarını takip edin, uzağa baktıkça yol bitmez görünür yorulursunuz demişti. Sizce hangisi doğrudur? (o yolu iki kere koştum. İlkinde 2 hafta nasıl nefes aldığımı bilemedim. Ciğerlerim yokmuş gibi geçti.)

Sözün özeti siyasetinde bir, haddinde uzağa bir de, haddinden yakına odaklanını olur. Cidden dengeli bir noktayı belirlemek güçtür. Çoğunlukla da bunun tam neresi olduğu kestirilemez. Öyle ya da böyle süreç yaşanır geçer.

bu bakışlar sonucunda kimse uzak/yakın görüş namına birilerinin yağma sofrasına oturmasın. Yanlış çabadan ciğer şişse de iyileşir. Ama o sofrada yediğin ekmek hep yüzüne yüzüne vurulur: eskiden oturanlar yetmez ama evetçidir; yenileri ulusalcı, avrasyacı denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder