Sayfalar

6 Ocak 2010 Çarşamba

• Kötü bir icracı olacağıma, iyi icraların kötü bir dinleyicisi olurum

Benim müzik için sözüm bu kadar olur sanırım.
Aslında daha çok şey yazmak lazım.

Bilmişçesine
Dinleyici demek efenim: (Babamızın oğlu değil ya, o)

Bir,
başta iyi bir müzik okur-yazarı olmaktır. (Ben hala yolun başındayım bu açıdan)

İki, 
resme mi bakıyorsan ne geliyor güzel aklına, 
fotoğrafta dediğinden ne var bozkır aklında,
nedir sinema da hissettiği karışık yüreğinin,
gibi sorulara karşı.
Müzikte hayal ettiğin nedir, olacaktır
Bir an içimden sessiz bir "nothing" çıkabilirdi.
Şayet şu an müzik dinlemeseydim.
Dinliyorum ya!
Ne "nothing"i kardeşim deyip.
Size:
Bak dinle ben bunları hayal ediyorum derdim.

Ama insanlar görmenin kolaycılığına karşı dinlemenin zorluğuna katlanabilir mi başta?
Bir fotoğrafı çekmek ile bir telin oynatmak arasında ne görüyorsunuz.
Birinde gereksiz bir çoğunluk, ikincisinde ise büyük bir emek.
Çünkü o emek olmazsa ben dinlemem.
Ama o emek olmazsa biz o fotoğrafa bakabiliriz.
Güzel bir beğenmişlikle daha çok şey dinledikçe insan geriye dönemiyor.
Hep ileri gidiyor.
Bu dünya küçük hep ileriye giden insanlar oluyor.
Biri telle oynuyor. (kardeşim)
Oynasınlar bakalım.
üflüyor, yüzüne insanın
boynunu belki bir kadının
Ses gelsin oradan, der gibi her şey (üflesinler)
Bir tel üzerinde teninizde bir rüzgarla gidiyorsunuz.
Gitmek ne ki kalmanın yanında
Ölümden kurtuluş dışında


Daha zorrr müzikler var.
Zor metinler, zor insanlar, zor kararlar ve zor şeyler gibi...
Karşılığı olmayan.
Bunlar uzun ve meşakkatli işler.
Hem keyfimizi bozabilir.
Aslında keyfimin bozulmasında sorun yok.
Alışmayalım birbirimize yeter.

Hep, keşfedilecek bir şeyler olsun.

* Böyle sahafta önceden bilmediğiniz bir şeyi keşfetmek gibi. Bunu da öyle keşfettim. Şimdi sevdiğiniz müzikleri dinleyin sonra ben koyacağım buraya dinlediğim albümü. Bakalım aradaki fark ne efenim. Bi' de kimse babamızın oğlu değil ki önceden ip ucu verelim.

Üfle üfle oyna oyna çal yine çal  ve oyna

1 yorum: