Sayfalar

28 Mayıs 2013 Salı

Bu çok yakın mazide tokları açlar doyurdu ve açlar öldüler — Sait Faik, 1939

Beyaz Altın*
...Neden bu yemeklerden bu kadar iştihayla bahsettiğimi harp nedir bilmeyenler, tesadüf edecekleri her kırk yaşındaki adama sorabilirler. Bu çok yakın mazide tokları açlar doyurdu ve açlar öldüler.Kimisi vatan, kimisi şeker ve un için ölen bu insanların yaşadığı devirde, bir Eskicizade'nin yazıhanesinde öğle yemeği yemenin ne kadar mühim bir şey olduğunu, bana bunu ikram eden Eskicizade de biliyordu. Ben sessiz açlardandım. İsyan duymuyordum. Kimseye karşı sesimi yükseltecek kudreti kendimde bulamıyordum. Bütün şehir halkı gibi zaman diyor, harp diyordum. Ama toklar adamakıllı tıkınıyordu. Zeka diyordum ve aptallaşıp oturuyordum. Eskicizade bana yaptığı ikramda tamamen diğerbin kalırdı. O, ya birisini batırmak yahut kafese koymak için ziyafet çekerdi. Bana ise yaptığı kurnazlıkların, zekanın hesabını vermek için yemek yedirirdi.... 
Ormanda Uyku* 
...
Bir Küçük insan zerresi halinde bu sabah, bütün insanları, çocukları, kuşları, yemişleri, sefilleri ve açları beyhude bir sevgiyle seviyor, kederlenmeye zaman kalamadan birdenbire bir sıçrayışta ayağa kalkıyorum. İlk vapuru karşılamaya koşuyorum. Ve bekliyorum. İlk vapurdan bin bir yabancı çıkıyor. Bir dost çehresi bulamıyorum. Bir şeyler anlatmak ihtiyacındayım. Vapurdan kimseler çıkmayınca kaleme kağıda sarılıyorum.  
(*) SarnıçSait Faik, 1939
Sarnıç — Sait Faik, 1939, Öykü, Çığır Kitabevi
Görsel Kaynağı: http://evvel.org/kapak-sarnic-1939-sait-faik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder