Sayfalar

12 Nisan 2009 Pazar

• Yazmamız gerektiğinde yazalım

Rahat olmak gerekiyor. Burada bahar başladı çoktan. Bir güneş bir yağmur gelip gidiyor. “Kiraz mevsimi” geldi… Her yer çiçeklendi ve insanlar sokaklarda gezip fotoğraf çektiriyorlar. Evim şehrin içinde ama burada kuş sesleri duyuyorum. Hiçbir yerde duymadıklarımı... Onca yıl öncesinde kalmış olan sesler… Kokular… Muhteşem kokular var; park ve bahçelerde… Şehrin merkezinde bile… Baharın gelişini bir dağ başında yaşıyor gibi hissediyorum uzuuunca….
Bir yere gittik: İtalyan bir dondurmacı. Tezgâhlarında kaç çeşit dondurma vardı biliyor musunuz?

Başka İtalyan bir dondurmacıya daha gittik Tatları çeşitli ve ben sürekli ekşimsi tatlarla ilgileniyorum. Bu arada ilk gittiğim dondurmacı iki yüz on sekiz çeşit dondurmayı sergiliyordu ve altı yüz çeşitleri olduğunu söylüyordu. Sürekli değiştiriyorlarmış. Özgün’ün dediğine göre yazın doluyormuş tükan.

Başka bir mekana girdik bir anda 90'lar gittiğimiz kıraathaneleri hatırladım. Hani bilardo, dart, ateri, masalar olurdu. İnternet öncesi eğlencenin merkezi... Aynı tıpa tıp kalmış... Böyle miydi dedim kendi kendime... ne kadar uzak şimdi... Bilardo oynamayı yeniden öğrenmeliyim... Gözler bozuk ama olsun... Denemeli...

Şimdili bir gelişme yok bende ne dilde ne düşünce de ama umursamıyorum.
Artık düşünmenin zamanı değil neyse onu yaşamanın vakti. Değmeyecek şey üzülmek. Bilmediklerimize üzülmek olabilir. Geçsin gitsin şimdi. Uzun zamandır bu kadar rahat ve güçlü hissetmedim kendimi.

Geçen arkadaşımla konuşuyordum; cesaret konusuna geldik. Çok kısa bir yanıt verdi: “Buradaysan cesur olmaktan bahsetme” diye.

Yolda bir parçadan bir dize aklıma takılmış rüyamda bir kadın söylüyordu: “Did you really want?” Bu parçayı bir yerden bulurum.

sağlıcakla...

Şimdilik Ederlezi'nin bir de bu yorumunu dinleyin.

EDERLEZI - MARIA DELIGIANNI

Son olarak bütün "şehir ışıkları" aynı.
Özgün ile uzun bir yoldan gelirken uzaktan gördüğümüz şehir ışıklarına dair aynı şeyleri düşündüğümüzü anladık. Bana çalışma yaptığım Mamak'ın mahallelerinden aksam dönüşünü hatırlatıyor. Hep kırgın... hep yorgun... umutsuz ama inatçı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder