Sayfalar

5 Ekim 2011 Çarşamba

fotoğrafsız notlar


fotoğrafsız dergisi
sayı: 3/4; Bahar -Yaz 2011
Dosya: Basın Fotoğrafçılığı

Fotoğraf ile ilgilenmeyen 'üniversiteli genç' az gibidir. Üniversite yıllarında fotoğrafçılık ile ilgilenlerden birisi olsam bile o dönem soL dergisinde İlker Maga'nın fotoğraf-fotoğrafçılığın bir anlık heves olması ve orta sınıf bir sanat pratiği gibi görünmesi hakkındaki yazılarından sonra soğuduğumu -en azından soğutarak yemeye çalıştığımı- belirtmeliyim. İyi hazırlanmamış birisi olarak elime geç vakit geçen makinalar ve kötü kurslar sonrası sadece bir izleyici olmayı, gerektiğinde de keyfim için çekerim kararını verdim. (Hala panaromik fotoğraflar çekmek isterim) Yine Maga'nın YGS'den çıkardığı fotoğraf kitapları da biraz daha fotoğrafın oluşum sürecindeki teknik dışı detaylara ilgimi arttırdı.

Fotoğrafta algı kırılmalarımdan birisi de Coşkun Aral'ın savaş fotoğraflarını yayınladığı albümü oldu. Ardından çıkan "Ölümün Yakasına İliştirilmiş Hayatlar" adlı kitabında paylaştığı anıları ve bazı fotoğrafları bu işin sadece elde kamera ile olacak bir iş olmadığını anlatıyordu.

***
Şimdi, günlük olayların içinden haber amaçlı çekilen fotoğraflar dışında fotoğrafçının belli bir konu/nokta belirlediği, araştırdığı ve belli bir süreyi harcadığı fotoğraflar daha çok ilgimi çekiyor.

Fotoğrafsız Dergisi
Fotoğrafsız dergisi ve Fotoğraf Notları ile geçen mart ayında karşılaşmıştım. Zamanımın sıkışık olmasından takip ettiğim dergiler arasında bir yer açamadım. Özellikle Fotoğraf Notları'nın foto-ropörtaj tarzını çok sevdiğimi belirtmeliyim. Arada dergileri elden geçirsem de okumadan geçiştirmek istemediğim için alamadım. Ama Fotoğrafsız'ın son sayısını alamazlık edemedim.

***
 İçerik olarak çalışılmış olmasına ve naiflik yapmamış olmalarına sevindim. Ayrıca "Majority World... Geçmişe Bakarken... - Shahidul Alam" (Çeviren: A. Bihter Çelik) yazısını yayınlamayı çok isterdim.

Dergide yayınlanan soruşturmaya gelmiş olan yanıtlardan Alam'ın uyardığı tuzağa düşmüş olan fotoğrafçılaır görmek ironi gibi görünse bile bundan önce okuduğum herhangi bir fotoğraf dergisinde görmediğim bir gerçekti. Alam diyordu ki:
(Batılı ajanslar - Belirtiler) Bağımsız gazetecilik zırva; bana satacak hikayeler ver. (diyor -B.)
Bu, tabii ki Güneyli fotoğrafçıları etkiliyor. Belli hikayelerin satacağını bilince, kendileri de "uygun" fotoğrafları sağlamaya başlıyorlar. Dhaka sokaklarında elinde oyuncak bir silah taşıdığı bilinen bir adam özellikle dini mitinglerde tekrar tekrar fotoğraflandı.(1)
Soruşturmaya gelen yanıtlardan bir alıntı:
En temel problem fotoğrafçının çektiği fotoğrafın uluslararası anlamda ne derece değerli olduğunun tespit edilmesi. Bazen çok önemli olduğunu düşünerek çektiğiniz ve yolladığınız bir konuya aynı hassasiyette karşılık bulamıyorsunuz. Bu anlamada global ölçütte düşünmek çok önemli. Çok fazla yerel bakış açısı yaşadığınız olaylara gerektiğinden fazla önem vermenizi sağlıyor. (2)
Yine buna karşı Alam diyordu ki;
... onlara göre, (Batılı ajanslara - B.) Güneyli bir fotoğrafçının, Batılı izleyicilerin sahip olduğu bu karmaşık görsel bir dili, sanatsal bir düzeyde ifade edebilmesini bir yana bırakın, kavrayabilmesi bile kapasitesinin ötesinde kalıyordu. (3)
***
Yine aynı soruşturmaya gelen yanıtlardan:
Benim çalıştığım kurum için tarafsızlık temel ve birincil şart olduğu için şanslı azınlıktanım diyebiliriz. Tarafsızlık temel hedef olduğunda anlaşmazlıklar yaşama ihtimalin de o kadar azalıyor. (4)
Yanıtın öncesini almadım. Profesyonel insanlar tarafsız olmalı geyiğini geçtim. 'Eğer öyle bir yer var ise o yer yine de bir mücadele ile ancak tarafsız olabilir'i kim söyleyecek diye düşünüyorum.

***
Dergide eksik olan bir şey ise alana dair ne doğru düzgün bir kaynakça, ne de iyi kötü bu alana dair Türkiye'de ne yapıldığına dair küçük bir bilgi verilmiş. En azıdan dergiyi çıkaran akademinin kimi çalışmaları vardır diye düşünsem de bu konuda bir şey görmedim. Ama halimize acıma konusunda onca alıntı yapabilirim.

Bu arada gözden kaçırdığım bir Salgado tartışmasına dair kimi makalelerden haberim oldu.

Bir de derginin kapak görselini internet sayfalarında yayınlasalar çok güzel olacak.
Çıkaranların ellerine sağlık -aşırı yerelci bir deyim oldu ama olsun- deyip sizi de okumaya davet ediyorum.

***
Alam'ın sözü ile bitireyim:
Gelişme sadece parayla alakalı değil. Karşılıklı bir saygı geliştirmeye; eşitlikçi ortaklıklar geliştirmeye; entelektüel değişim ortamları yaratmaya ne dersiniz? Bunlar gelişim sürecinin ayrılmaz parçaları. Hepsi bir araya geldiğinde, kalıplaşmış mesajlar sağlayan ucuz fotoğraflar iyilikten çok kötülük yapıyor. Can alıcı noktaya işaret etmiyorlar: Yoksulluk her zaman, yerel, bölgesel veya uluslararası alanda bir sömürünün sonucudur. Eğer yoksulluk sadece, insanların parasal imkanlardan mahrumiyeti olarak gösterilirse, o zaman yoksulluğun nedeni olan sömürüye ilişkin önemli noktalar geri plana itilmiş olur.(5)
03-04 Ekim 2011 
--- Dipnotlar ----
(1) Majority World... Geçmişe Bakarken...; Shahidul Alam; Çeviren: A. Bihter Çelik
(2) Tolga Bozoğlu - Foto muhabiri / EPA
(3) Majority World...
(4) Ümit Bektaş - Foto Muhabiri / Reuters
(5) Majority World...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder